İmza törenine, Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Çimender, Teknik Direktör Yalçın Koşukavak ve basın mensupları katıldı.
İmza töreninde ilk olarak Yönetim Kurulu Üyesi Mahmut Çimender söz aldı. Çimender, takımın hedefleri doğrultusunda Yalçın Koşukavak ile 1 yıllık sözleşme imzaladıklarını ifade ederek; “Yalçın hocamızla daha önce birkaç kez görüşmüştük. Bugüne nasip oldu. Bolusporumuzun ve Yalçın hocamızın hedefleri doğrultusunda bugün bir araya geldik. Hocamız Türkiye liglerinin her kademesinde kendini ispatlamış başarılı bir hoca. Bu anlaşma Boluspor’a, camiamıza ve hocamıza hayırlı olsun” dedi.
Daha sonra Teknik Direktör Yalçın Koşukavak söz aldı. Koşukavak, Başkanımız Savaş Abak ve Yönetim Kurulu Üyeleriyle fikirlerinin örtüştüğünü aktararak; “Ben daha önce Boluspor’da futbol oynadım. 2000-2001 sezonu. Birkaç defa Boluspor’un gündemine geldim. Ama o dönemde benimle ilgilenen Süper lig takımları vardı. Oralara gittim. Bugün itibariyle bunu çok net ifade edebilirim. Türkiye’de her geçen gün teknik fikirlerine futbol uzmanlıklarına itimadın azaldığı bir iklimde olduğumuzu düşünüyorum. Boluspor bu açıdan benim için çok değerli. Savaş Başkan ve değerli yönetim kurulu jenerasyon anlamında çok uzaklığımız olmadığı gibi birbirimize fikirler konusunda çok saygılıyız ve birlikte bir şeyler yapabilmeyi ihtimalini burada öngördüğüm için buradayım. Çok açık söylüyorum bunu. Çünkü birçok yerde böyle samimi içten planları beraber yapma adına çok öyle sağlıklı ortamlar yok. Bunu bütün benimle beraber aynı mesleği yapan arkadaşlar ifade ederler. Belki de ifade etmekten çekinirler. Burada olmaktan dolayı öncelikle altını çiziyorum. Bu şartlarda burada olmaktan dolayı çok mutluyum” şeklinde konuştu.
Koşukavak, transfer döneminin son günlerine gelindiğini ve takıma birkaç takviye yapmak istediklerinin altını çizerek; “Zor bir dönemde geldim. 4 maç 3 puan bir tanesi benimle oynandı. Kolay bir süreç değil. Çünkü daha önceki yapı başkaydı. Antrenörün düşündüğü başka şeyler vardı. Şimdi biz başka şeyler düşünüyoruz. Her antrenör kendi fikirleriyle gelir. Uyar uymaz, olur olmaz. Onlara ayrı konu ama esneyebilmeliyiz. O yüzden de şu anda mevcut kadroda bazı hem kadro derinliği hem de biraz takımın ofansif gücünü birleştirici birkaç takviye yapmamız gerekiyor. Ama çok zor. Bir hafta kalmış. Hem oyuncu yok istediğiniz kalibrede yok. İstediğiniz rakam da yok” dedi.
Teknik Direktör Yalçın Koşukavak, günümüz koşullarında Başkanımız Savaş Abak ve Yönetim Kurulu Üyelerine büyük yük bindiğini ve destek olunması gerektiğine vurgu yaparak; “Bir de Boluspor herhalde Türkiye’de tek kulüptür. Bilmiyorum diğerlerinin hakkını yemeyeyim ama. Birkaç kişinin gayretiyle ayakta kalabilmek yönetim kurulu, Savaş başkan. Bunlar buralar çok kolay değil. Benim çalıştığım kulüplerde şehirde çok başka destekler geliyor. Çok daha rahat onlar. Ben burada bir oyuncu isterken çok tedirgin oluyorum. Düşünüyorum, sıkılıyorum. Kolay değil gerçekten. Yani siz bu şehirde yaşıyorsunuz. Bence ayıp bir şey var yani. Bu yapılar öyle çok yönetilebilir bir durumda değil. Bu ülkede çok örnekleri var. Biz biraz hızlı unutuyoruz. O yüzden Boluspor kulübüne ve mevcut yönetimine çok saygı duyuyorum. Bunu çok açık ifade etmem gerekiyor. Burada olduğum için söylemiyorum. Kolay şeyler değil. Koca koca şehirler küme düşüyor. Hayatta kalamıyor. O yüzden burada kulüp kültürü oyun modeli kısa, orta ve uzun vadede bir takım şeylerin planlanması gerektiğini düşünüyorum. Bir spot analizine ihtiyaç var. Bu lig çok değerli şu an itibariyle. Ama iyi yapılanırsanız iyi organize olursanız Ben İstanbulspor’da çalıştım. biliyorsunuzdur herhalde. O da çok küçük bütçelere bir ailenin desteğiyle ayakta kalıyor. Ve bugün Süper Lig’de” ifadelerini kullandı.
Koşukavak, Boluspor’a Bolu’da yaşayan insanların, iş adamlarının, büyük kuruluşlarının destek olması konusunda çağrı yaparak; “Tabii ben biliyorum. Ben bir performans antrenörüyüm. Skorla sürekli sorgulanıyorum. Birçok antrenörü ama Boluspor gibi kulüplerde antrenör skorla sorgulamaktan öte ne ürettiğine bakmak lazım. Geleceğe ne inşa ediyor? Onlara yönelmek lazım. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Türkiye’deki bütün kulüplerin durumu kedi yavrusuna benziyor. Sürekli miyavlıyorlar. Birileri bizi kurtarsın diye. O yüzden maymun yavrusu olmak lazım. Tehlikeyi gördüğünüz zaman hızlı hareket edip annenizin sırtına gitmeniz lazım. Bugün belki böyle yönetim var. Yarın olacağını bir şey yok. O yüzden sizden ricam ben Türk futbolu için çok böyle detay hassas düşünen bir antrenör, çok da genç oyuncu beraber Türk futboluna kazandırmak bana nasip etti. Şimdi bu memleketin bireylerisiniz. Bizler gelip geçici kontratımız var. İşler iyi gider kötü gider ayrılırız. Ama kulübe sahip çıkmak gerekiyor. Yani bugünkü futbolun tüm Türkiye’de yaşamak zor. Benim söyleyeceklerim bu kadar” dedi.
