Türkiye'de mantar zehirlenmelerinden kaynaklı ölümlerin çoğunluğundan "köygöçüren" mantarının sorumlu olduğunu belirten Pekşen, şunları kaydetti:
"Ülkemizde en çok bulunan zehirli mantarlardan birisidir. En çok Bolu, İstanbul, Kastamonu ve Giresun bölgelerinde görülüyor. Amanita Phalloides, köygöçüren olarak bilinir. Zehirlenmelerin neredeyse yüzde 95'inden sorumludur. Bu zehirlenme vakaları küçümsenecek miktarda değil. Geçen yıl Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine çok sayıda mantar zehirlenmesi vakası geldi. Mantar zehirlenmelerinde iki tür semptom vardır. Erken ve geç semptomlar. Erken semptomlarda, mide bulantısı, kusma, sersemlik gibi birtakım yan etkileri var. Erken olduğu için hemen müdahale edilebilir fakat bizi korkutan geç semptomlar. Geç semptomda yendikten sonra yine birtakım etkiler var fakat vücutta geç tepki verdiği için karaciğer, böbrek yetmezliği gibi vakalar söz konusu olabiliyor. Bu noktada hangi mantar türünün yendiğinin bilinmesi ve en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi büyük önem taşımakta. Gösterişli bir mantar olan köygöçüren, yenilebilen bir mantarın yanında yetişebiliyor. Ayırt edebilmek için dikkat edilmesi gereken bazı özellikler vardır. Mantarın üst yapısı zeytin yeşili bir renktedir. Ama alt kısmı bembeyazdır. Ayrıca zehirli mantarlarda olan bir diğer özellik de kök kısımlarımda yumurta şekline benzer bir bölüm bulunur, köygöçüren mantarının kök kısmında da bu yumurta bulunur."