Bolu Kartalkaya’da bulunan Grand Kartal Otel’de 21 Ocak’ta çıkan yangında, 78 kişi hayatını kaybetti. Faciayla ilgili Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında aralarında otel sahibi Halit Ergül’ün de aralarında bulunduğu 19 şüpheli tutuklandı. Otel sahibi Ergül, sulh ceza hâkimliği ve savcılıktaki savunmalarında, facianın sorumluluğunu oteldeki alt düzeyde görev yapan elektrikçi, mutfak çalışanları ve güvenlik görevlilerine yıkmaya çalışmıştı. Ancak olay anında mutfakta görev yapan personelin ifadeleri, patron Ergül’ün savunmalarını çürüttü. Yangın çıktığı saatlerde mutfak bölümünde kahvaltı için iki personel ve ekmek için de iki usta görevliydi. İşte çalışanların ifadeleri...
SUÇU ÇALIŞANLARA ATMIŞTI
Otel sahibi Halit Ergül ifadesinde personelin aksine, “Gece, Grand Otel’in mutfağında 4 kişi kahvaltıyı hazırlamak üzere görev yapmaktadır. Oradaki malzemelerin sorumluluğu da bunlara aittir. Bir de kendi özel güvenlik birimimiz söz konusudur. Bunlar 24 saat otelin içerisinde gezerler. Her yönden otelin güvenliğini sağlarlar. Yangın olduğunda ikaza basarlar. Haber verirler. Sağlık ile ilgili bir problem olduğunda ilgili birime bilgi verirler” diye savunma yapmıştı.
ALARM ÇALIŞMADI FISKIYE YOKTU
Kahvaltı hazırlayanlardan Faysal Yaver:“Olay günü Fidan ve ben kahvaltı malzemelerini hazırlıyorduk. Yusuf ve Mehmet Usta ise ekmek yapıyordu. Yusuf Usta, ‘Yangın var’ diye bağırdı. Hemen yangın tüpü aradık ancak bulamadık. Arkadaşlar telefonla yetkilileri aramaya çalışıyordu. Ben de diğer çalışma arkadaşlarımızı uyandırmak için 2. kata indim. Ben, yangını gördükten dışarı çıkana kadar geçen sürede hiçbir zaman yangın alarmı, uyarıcı mekanik ses veyahut söndürmeye yarar su fıskıyesi çalışmadı. Biz sadece kendi sesimiz ve imkânlarımızla insanları uyandırmaya çalıştık.
GÜVENLİK GÖREVLİSİ GECE ÇALIŞMIYORDU
Otelde yangın için görevli diye bana tanıtılan kimse yok. Ben böyle birini bilmiyorum. Ancak bana, gece çalıştığım için 2 kişiye yemek vermem söylendi. Bu kişiler de resepsiyonda çalışan gecelik görevlilerdi. Otelde geceleri çalışan bir güvenlik görevlisi görmedim. Olsaydı eğer gece çalıştığı için bizden yiyecek alırdı. Otelde herhangi bir denetime rastlamadım.”
ÇOK ARADIM YANGIN TÜPÜ BULAMADIM
Fırıncı, ekmek ustası Mehmet Gündüz: “Ben donut hamurunu hazırlıyordum. Yusuf Usta, yangın olduğunu söyledi. Ben de yangın tüpü aramaya başladım. Ancak bulunduğum kısımda yangın tüpü yoktu. Yusuf Usta, resepsiyon kısmına yangın alarmlarının çalması için çıktı. Katlarda da yangın butonu göremedim, yangın tüplerini de bulamadım. Olay anında güvenlik görevlisi görmedim. Otelde bildiğim kadarıyla gündüz çalışan bir güvenlik görevlisi var. İsmini Mehmet olarak bilirim. Otelde yangın alarm sistemi olup olmadığını bilmiyorum. Olay anında ben alarm sesi duymadım. Yangın merdiveni olup olmadığını bilmiyorum. Yangın esnasında elektrikler kesildiği için asansör de devre dışı kalmıştı. Benim otelde bulunduğum süre zarfında herhangi bir yangın tatbikatı yapılmadı.”
Yangını ilk fark eden mutfak görevlisi Yusuf Karahanlı: “Ben yangını fark ettikten sonra gerekli çabayı göstererek herkesi haberdar etmeye çalıştım. Yangını fark ettiğimde müdahale edilecek boyutu çoktan aşmıştı. Kişisel çabamla söndürebileceğim bir durumda değildi.”
İTFAİYE MÜDÜRÜ: İPTAL SÜRECİNDE BEN İZİNLİYDİM
Soruşturma kapsamında tutuklanan Bolu Belediyesi İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun, savcılık ifadesinde Grand Kartal Otel’in kafesi ve geri çekilen dilekçe için özetle şunları anlattı: “İptal dilekçesini vatandaş, belediyeye verir. Denetim başvurusu gibi aynı usulle bize iptal dilekçesi gelir. Vatandaşın verdiği dilekçeyi iptal etme hakkı vardır. Şu an geçmişe dönük hatırladığım bir iptal yok. Benim eksikliği öğrendiğimde herhangi bir işlemim olamaz. Buranın kontrolü, ruhsat vermeye yetkili idaredir. Başkanın ve başkan yardımcısının Grand Kartal’ın yangın güvenliği yönünden denetim talebinin geri alınması hususunda herhangi bir talimatı olmadı. Ben talebin geri çekilmesi sürecinde cenaze dolayısıyla izinliydim.”
OTEL ÇALIŞANI TUNİ URHAN: MÜŞTERİLER SİGARA İÇİYOR DİYE ALARM KAPALIYDI
Yangın sırasında babasıyla birlikte işletmede bulunan Tuni Urhan (42) korku dolu anları anlattı: “Yangın saat 03.30’da çıktı diyorlar ama daha erkendi. Babamı sürekli aradığım için hatırlıyorum. Saat 03.00’e geliyordu. Yangının kızgın yağdan çıktığını öğrendik. Otel müdürü diyor ki ‘Kimseyi uyandırmayın, yangın alarmlarını kapatın’. Zaten genelde yangın alarmları odalarda müşteriler sigara içtiği için kapalı oluyordu. Duman sensörü de yoktu.”
BİTLİSLİ KAYAK EĞİTMENLERİ 26 KİŞİYİ KURTARDI
Yangından kurtulan Bitlisli kayak eğitmenleri, otelin etrafındaki sundurmalara çıkarak mahsur kalan 26 kişinin alevlerin içinden çıkmasına yardım etti. Kartalkaya’da 10 yıldır kayak eğitmenliği yapan Mazlum Özgeç ve İrem Yıldız, o gece yaşananları şöyle anlattı: “10 yıldır orada çalıştığımız için otelin her yerini biliyoruz. Buna rağmen kendimizi dışarıya zor attık. Binanın girişindeki sundurmaya çıkarak bir odadan 12 kişiyi merdivenle indirdik. Ardından başka bir sundurmaya çıkarak oradan da 8 kişiyi, başka bir sundurmadan da 6 kişiyi çıkardık.”
GAZELLE OTEL’İN KAT GÖREVLİSİ GÖZALTINA ALINDI
Halit Ergül’ün Bolu’nun Karacasu beldesinde bulunan diğer oteli Gazelle Resort Otel’de kat görevlisi olan İ. E. gözaltına alındı. Yanan oteli denetleyen FQC Global Danışmanlık AŞ’nin yetkilisi Ali A. ise mahkeme tarafından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Şu ana kadar soruşturma kapsamında gözaltına alınanların sayısı 28’e yükseldi. Bu şüphelilerden daha önce adliyeye sevk edilen 26 kişiden 19’u tutuklanmıştı. Olayla ilgili geniş çaplı soruşturma devam ediyor.
KAYNAK: HÜRRİYET