CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan'ın kendisine yönelik ithamlarına tepki gösterdi: "Sana ilk ve son kez cevap veriyorum; Ne kadar kin varmış içinde… Kinini daha da diri tut ve kork!"
Gazeteci Vedat Yenerer'in CHP'nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ziyareti sonrası yaptığı açıklama, Kılıçdaroğlu ile Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan arasında gerileme neden oldu. Yenerer, “En az 50 milletvekilinin parti içinde size sadık olduğu iddiası konuşuluyor. Doğru mu?” sorusunu Kılıçdaroğlu'nun 'evet' yanıtını verdiğini öne sürmüştü. Kılıçdaroğlu ise bu iddiayı yalanlayarak, "CHP’de bütün vekiller partiye sadıktır. Kişilere değil. Benim '50 milletvekili bana sadık' diye bir cümlem asla olmamıştır. CHP’de böyle bir şey mümkün değildir" demişti.
Başkan Tanju Özcan'ın ilk paylaşımı:
Hatırlatmak için söylüyorum..Geçen yıl bu zamanlar DEĞİŞİM adı altında Ankara’ya yürüyordum! Herkes sessizdi neredeyse! Yürüyüş sonunda koltuk attığım kişi Kurultay da da, şimdi yaptıklarıyla da koltuk sevdasını gösteriyor! 50 sadık vekili varmış! Sen Tanrı mısın, tarikat lideri mi? Ne demek sadık vekil?
Kılıçdaroğlu'nun Özcan'a cevabı:
Sana ilk ve son kez cevap veriyorum; Söylemediğim bir söz için ve dahi çıkan yalan haberi de tekzip ettiğim halde şu söylediklerine bak. Ne parti ahlakımızda ne de kültürümüzde senin yaptıklarının yeri yoktur. Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilleri yalnızca Anayasaya ve millete bağlıdır. Hakarete varan ifadeler kullandın sustum. Mustafa Kemal Atatürk'ün makamını temsil eden koltuğu fırlattın sustum. Ama edepsize had bildirmek, kırk yetim giydirmek gibiymiş derler… Serseri mayın gibisin. Dengeni yitirmişsin. Bu söylemlerinle partiyi zora sokuyorsun… Kimse söylemiyor, ben söyleyeyim; Aklını başına al… Tanju, ne kadar kin varmış içinde… Kinini daha da diri tut ve kork! "Tanrı mısın?" Ne demek? Allah'a sığınırım. "Tarikat lideri misin?" Ne demek? Hayatım tarikatlarla mücadele ederek geçti. Eleştiri bizim partimiz için ekmek ve su gibidir, başımın üstünde yeri vardır. Ama saygısızlığa, edepsizliğe ve arsızlığa ne ben ne de Cumhuriyet Halk Partisi müsaade etmez… Gün olur ecel vuku bulursa cenazeme katılmanı istemiyorum... Yazık sana, sana verdiğim emeklere…
Özcan'ın Kılıçdaroğlu'na son cevabı:
Sayın Kılıçdaroğlu;
Size karşı özel bir kinim veya nefretim yok. 13 yıl boyunca başarısız olarak, koltuk sevdası uğruna bizim ve çocuklarımızın geleceğini kararttığınız için öfkem var.
Bizi, çeyrek asır süren Erdoğan iktidarına mahkûm ettiğiniz için yoğun bir kızgınlığım var.
Bu kadar ekonomik sıkıntıya ve dış politikadaki başarısızlıklara rağmen, bu beceriksiz Erdoğan’ı yenemeyip, oğlum dahil milyonlarca genci ağlatmanızı hazmedemiyorum.
Ayrıca ben değişim için Ankara’ya yürüdüm ve bu eylemi demokratik bir hak olarak gördüm. Attığım koltuk kendi koltuğumdu. Konuyu saptırmayalım. Siz hiç Atatürkçü olmadınız, partiyi sağdan transfer badem bıyıklılarla doldurdunuz.
Hayatta sizin kadar yalan söyleyen kimseyi tanımadım, bunu partililerde bilir. Ayrıca cenazeme gelme demişsiniz, siz benden önce vefat ederseniz ben o cenazeye gelmem çünkü hoca helallik istediğinde “Hakkımı helal ediyorum” diyemem.
Öyle iddia ettiğiniz gibi bende de çok hakkınız olduğuna inanmıyorum. İki sefer ön seçimle gelmiş bir Milletvekili, Tayyip Erdoğan’ın %65 oranında oy aldığı Bolu Belediyesi’ni iki sefer rekor oyla kazanmış biriyim. Ayrıca lütfen üslubunuza dikkat edin, emekli oldunuz, genel siyasete değil torunlarınıza vakit ayırınız.
Birazcık partiyi düşünüyorsanız, benim gibi siyasette başarılı olanlarla uğraşmak yerine gazetelerin bulmacalarını çözmeye çalışın.
Maalesef sebep sizsiniz, sonuç Erdoğan…