Cumhuriyet Halk Parisi’nin önceki gün gerçekleştirilen MYK toplantısında kesin ihraç istemiyle yüksek disiplin kuruluna sevk edilen Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, “Değişim ve Adalet” temasıyla Bolu’dan Ankara’ya yürüyüş başlatma kararı aldı. Özcan, düzenlediği basın toplantısında hakkında ihraç kararı ve yürüyüşünün amacıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“GEREKÇEYİ DÜRÜSTÇE YAZSANA”
İhraç isteminin gerekçesinin somut olarak belirtilmediğini ifade eden Özcan, “Benim neden dolayı ihracımı istiyorlar? Sosyal medyadaki paylaşımlarım, konuşmalarım, parti programına aykırı söylemlerim. Ben burada sanığım. Yüksek disiplin kuruluna giderek, “Benim sosyal medya paylaşımları ve konuşmalarımdan ihracım isteniyor. Hangi tarihli konuşmalarım yada paylaşımlarım bunlar. Ben bunu öğrenmek istiyorum” diye soracağım. Sosyal medyada birçok paylaşımım var. Hemşireler bayramı, tıp bayramı, polis bayramı, belediye çalışmaları paylaşımlarım var. Bir de seçimden sonra CHP’de değişim olmalıdır paylaşımım var. Ama ben hemşireler gününü kutlayan paylaşımımdan dolayı mı yüksek disiplin kuruluna verildim, değişim istiyorum dediğim için mi? Bu bile belli değil. Kendimi Ergenekon ve Balyoz sanıklarından daha kötü hissediyorum. Onlara uyduruk da olsa bir suçlama yöneltilmişti. Bana yöneltilen suçlama ne? Şehit olan askerlerimize taziye mesajlarımı iletmem mi? Ben hangi paylaşımımdan dolayı yargılanıyorum. Adaletten bahseden, adalet için 500 kilometre yol yürüyen bir genel başkanın yönettiği partinin durumuna bakın. Disipline verdiği adamı somut olarak bir şeyle suçlayamıyor. Yazsana oraya dürüstçe. “Senin ne haddine değişimle ilgili paylaşım yapıyorsun? İmamoğlu’nu göreve nasıl çağırırsın?” yazsana.” Dedi.
NEDEN YÜRÜDÜĞÜNÜ AÇIKLADI
Özcan, 3 Temmuz’da başlatacağı yürüyüşün sebebini madde madde açıklayarak şunları söyledi:
Hakkı yenen parti emekçileri için, hiçbir konuda fikri sorulmayan, her kaybedilen seçimden sonra sorumlu tutulan İl ve İlçe Başkanlarının hakkını savunmak için yürüyeceğim.
Yağmurda, çamurda gece gündüz çalışan ama “Teşekkür bile edilmeyen” kadın kollarımız ve cefakar gençlerimizin hakları için yürüyeceğim.
30-35 senedir Milletvekili ve belediye başkanlığı yapanların, gençlerin önünü açacağı bir demokratik tüzük için yürüyorum.
Ümidini yitiren gençlerin ümitlerini yeşertecek bir değişimin fitilini ateşlemek için yürüyorum.
Kendini kurduğu 6’lı masada siyasi rüşvetle Cumhurbaşkanı adayı ilan ettiren, %1 bile oyu olmayan 4 partiye, parti emekçilerinin hakkını yedirten Sayın Kılıçdaroğlu’nu değişime zorlamak için yürüyorum.
13 senedir, bu basiretsiz, beceriksiz, işine gelince milliyetçi, işine gelince muhafazakar, işine gelince liberal olan bu tek adam rejimine son veremediği halde, koltuktan kalkmak istemiyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nu Atatürk’ün koltuğundan kaldırmak için yürüyorum.
Önce kendi mahallemizde değişimi ve adaleti sağlamalı, sonra da Türkiye’de değişimi ve adaleti sağlamak için yürüyorum.
Vallahide Billahi de bu uzun yürüyüşün bir adımını bile kendi siyasi ikbalimi düşünerek değil, mülakatlarda hakkı yenen gençler, yatağına yarı aç yarı tok giren ihtiyaç sahipleri, adaletsizliğe uğramış milyonlar için atacağım.